Nineteen Eighty-Four izle (1984)

Güzel film.

Bu filmi anlayabilmek ve sıkılmadan izleyebilmek için kitabını mutlaka okumalısınız. Kitaptan kesilen veya tam aktarılmayan yerler elbette var, koca kitabı 2 saatten bile kısa bir filme sığdırmak mümkün değil zaten. Filmdeki karakter, mekan seçimleri çok yerinde ve başarılı olmuş. Kitabı okurken kafamda tasvir ettiğim şeylere çok benzettim. Kullanılan müzikler de o distopik havayı çok güzel bir şekilde geçirdi bana. Kitabı çok sevdiğim için daha iyi bir film bekliyordum sanırım ama olsun, fena değildi.

28.12.2023
Pırıl pırıl, soğuk bir nisan günüydü; saatler on üçü
vuruyordu. Dondurucu rüzgardan korunmak için çenesini göğsüne gömmüş olan Winston Smith, bir toz burgacının da kendisiyle birlikte içeri dalmasını önleyecek
kadar hızlı olmasa da, Zafer Konutlan'nın cam kapılarından çabucak içeri süzüldü.
Binanın girişi, kaynatılmış lahana ve eskimiş keçe kokuyordu. Hemen karşık.i duvara, içerisi için epeyce büyük sayılabilecek, renkli bir poster asılmıştı. Posterde, bir
metreden geniş, kocaman bir yüz görülüyordu: kırk beş
yaşlarında, kalın siyah bıyıklı, sert bakışlı, yakışıklı bir
adamın yüzü. Winston merdivene yöneldi. Asansörü denemeye gerek yoktu. En iyi dönemlerde bile pek ender
çalışırdı; kaldı ki, son günlerde gündüz saatlerinde elektrik kesintisi uygulanıyordu. Nefret Haftası'nın hazırlıkları kapsamında alınan tutumluluk önlemlerinin bir parçasıydı bu. Daire yedinci kattaydı; otuz dokuz yaşında olan
ve sağ ayak bileğinin üzerinde iri bir çıban bulunan Winston, merdiveni ikide bir durup dinlenerek ağır ağır çıkıyordu. Her katta, asansörün tam karşısına asılmış olan
posterdeki kocaman yüz duvardan ona bakıyordu. Resim
öyle yapılmıştı ki, gözler her davranışınızı izliyordu sanki. Posterin altında, BÜYÜK BİRADER'İN GÖZÜ ÜSTÜNDE yazıyordu...

Oranges and lemons,
Say the bells of St. Clement's.

You owe me five farthings,
Say the bells of St. Martin's.

When will you pay me?
Say the bells at Old Bailey.

When I grow rich,
Say the bells at Shoreditch.

When will that be?
Say the bells of Stepney.

I do not know,
Says the great bell at Bow.

Here comes a candle to light you to bed,
And here comes a chopper to chop off your head!
Chip chop chip chop the last man is dead.

23.02.2023 tarihinde izlenmiştir.

Bu filmi anlamlı hâle getiren kitabıdır. Yani önce onun okunması gerekir. Yoksa 10 dakika dayanamaz kapatırsınız. Okuduktan sonra beğeneceğinizi düşünüyorum. Ancak yine de büyük beklenti içine girmeyin.

Eğer kitabı okumadıysanız bu filmi izlemeyin, hem hiç bir şey anlamazsınız hem de çok sıkılırsınız. Ve eğer kitabı okuduysanız bu filmi ASLA izlemeyin, böylesine bir başyapıtın filmi nasıl bu kadar vasat olabilir anlamak mümkün değil. Vakit kaybı

kitabın iyiliğinin yakınından bile geçmiyor. izlenmese de olur. yoklukta gider. 2/4

filmde detaylar pek yok, bazı yerler de yanlış işlenmiş ama 1.50 saatlik filmde 320 sayfa kitap işlenmiş çok da bir şey beklenmez sonuçta

Kitaba göre bir hayli eksikleri var. Kitabı okumayan insanın filmden pek bir şey anlayacağını sanmıyorum. Ama fena film değil kitabı okuyan izleyebilir.

Kitabı okumadan izlemek sıkıcı gelebilir. Ama okuyup sonra izleyince çok iyi anlıyorsunuz filmi. Teşekkürler

kitabı bugün bitirdim bitirdikten hemen sonra filmi izledim gayet güzel bir film olmuş

distopik bi başyapitin daha da distopik bi filmi. güzellll...

Çok güzel bir film.Herkesin mutlaka izlemesi gerekli. John Hurt ve Richard Burton ise kusursuz bir oyunculuk sergiliyorlar.

Kitabı eksikler olsada olabildiğince iyi yansıtmışlar. Efsane filmlerden birisi.