Charles Chaplin ve yine bir başyapıt. Usta hem yazmış, hem yönetmiş, hem de oynamış. Hatta filmin müziklerinin bestesini de kendisi yapmış ve yıllarca dünya sinemasına benzeri çevrilen harika bir yapım bırakmış. Kemal Sunal'ın başrol oynadığı ''En Büyük Şaban'' filminin de bu filmden esinlenildiği görülüyor. Filmde komedi, romantizm ve dram yerli yerinde. Usta güldürürken düşündürmeyi de çok iyi başarıyor.
İzlerken büyük keyif aldığım filmi, özellikle Chaplin hayranlarına mutlaka izlemelerini tavsiye ediyorum.
Çok eski, repliksiz falan olmasına aldanmamak lazım. Bence harbiden başyapıttır. Sadece bu da değil. Hem komedinin babası, hem genel anlamda flim nasıl çekilir, özellikle repliksiz olması açısından görsellerle, sadece video üzerinden anlatım nasıl yapılır dersi verir adeta. Bugün kaç tane işi sesi kapatsak repliksiz izleyebiliriz... Bunun üstüne düşünmek lazım biraz. Hatta bence türk filmlerinin de günümüz temel problemlerinden biri bunu becerememektir. Replikler inandırıcı olmadığı gibi çoğu zaman kişiyi yaparken görmemiz gerekenleri anlatıcı gibi anlatır halde bulunur vs. Neyse uzatmayayım. Bence çok eski olsa bile günümüze film denen medyumun temelini göstermesi açısından çok önemlidir.